Bugünler de eksikliklerimin farkına vardıkça kendimi geliştirmek için neler yapabilirim diye kendi kendime söylenmekten alı koyamıyorum.Adeta kendimi yiyorum. Hatta böyle zamanlarda benim kendi kendime sessizce konuşmalarım meşhurdur :)Kendimle hesaplaştığım zamanlar farkında olmadan istem dışı yapılan bir eylem olduğunu etrafımdakilere belirtirim. Hani bu kız delirdi mi? denmesin diye :)
Hayatta başarılı olmak her zaman hedefimdir.Özel yaşantımda, okul hayatımda ve iş hayatında.Okul hayatım bitti ama öğrenme hayatım devam ediyor:) Özel yaşantımda mutluluk eksik olmasın çok şükür hani derler gani gani :) İş hayatına gelince henüz kariyer yollarım engelleri yıkmakla geçiyor. Benim kariyer yolları taştan :) İşte bu durumlarda motive olmak, özgüveni yitirmemek. Aslında şu başarılı olmak için kuvvet dolu olmak yeterli.
Hayatta herşey bu kadar olumsuz giderken ben nasıl olumlu düşünebilirim diye sorarken bunların cevabını aldığım o sihirli sözcükleri araştırmakta buldum kendimi :)POZİTİF PSİKOLOJİ.
Bu konuyla ilgili yaptığı araştırmalarla dikkat çeken Martin Seligman hayatta verimliliki mutluluk ve başarı olgularını kitaplarında dile getirmiş .(En yakın zamanda da kitaplarından birini okumayı düşünüyorum.)
2. Dünya savaşından önce Psikolojinin 3 misyonu varmış: zihinsel rahatsızlıkları iyileştirmek, kişilerin yaşamlarını daha dolu dolu ve mutlu yaşamalarını sağlamak ve yeteneklerinin, güçlü yönlerinin farkına varmalarını sağlamak.
Savaştan sonra ekonomide yaşanan gelişmeler Psikolojinin görünen yüzünü değiştirdi. 1946 yılında savaşın kişilerin üzerinde bıraktığı etkileri tedavi etmek üzere Vietnam savaşı gazileri için bir merkez kuruldu. Pek çok klinik psikolog burada zihinsel rahatsızlıkları tedavi ederek yaşamlarını sürdürüyorlardı. 1947'de "The National Institute of Mental Health" kuruldu. Araştırmalar hep patoloji odaklı sürdürüldü. Bu durum pek çok ikincil kazanç getirdi. Hastalıklar üzerine odaklanıldı.(Seligman, 1994) Böyle olunca psikolojinin diğer önemli 2 misyonu göz ardı edildi. (İnsanların dolu dolu bir yaşam yaşamları ve yeteneklerinin farkına varmaları) Psikoloji insanları sınıflandıran hastalıklı ya da sağlıklı olarak yargılayan bir alan konumuna geldi. Psikolojinin deneysel odağı, bireysel rahatsızlıkları değerlendirme ve iyleştirme üzerine odaklandı.
Pozitif Psikoloji, Psikolojinin unutulan diğer 2 misyonunu gün ışığına çıkarmıştır. Psikoloji sadece bireyin hastalıklarıyla, zayıflıklarıyla çalışmaz, bireyin kendi kaynakları, güçlü yönlerini de ele alır. Tedavi sadece yanlış olanın düzeltilmesi değil, doğru olanın ortaya çıkarılması ve inşa edilmesidir. Psikoloji sadece hastalık ya da sağlık değildir, ayrıca iştir, eğitimdir, içgörüdür, aşktır, gelişme ve büyümedir. Pozitif Psikoloji Polyannacılık yapmak değildir, insan davranışının getirdiği tüm sorunların ve çatışmaların bilimsel metotlar kullanılarak çözülmesine yardımcı olan bir bilim dalıdır.
Pozitif Psikoloji, geleneksel Psikolojinin göz ardı ettiği 2 misyonu tekrar ortaya çıkarma ihtiyacından doğmuştur. Özetle geleneksel psikoloji var olan patolojiyi ortadan kaldırmaya çalışırken, bunlar ortadan kalktığında tüm sorunların çözülmüş olacağını varsayar.Ama birileri bunu yaparken başkaları da geliştirilmesi gereken pozitif davranış özellikleri üzerinde durmalıdır. İşte bu da "Pozitif Psikoloji'nin" alanıdır.
Gelelim sadete ; kişisel gelişiminize kafa yorun.Yeteneklerinizi üniversite hayatı boyunca keşfedin, kendinizi tanıyın.Biliyorum çok zor ama deneyin bunu.Hangi alanda yetenekli olduğunuzun ve ilgi alanınızın ne yönde olduğunu keşfedin.Hangi alanda uzmnalaşmak istiyorsanız o alandaki bilgi ve eğitim eksiğinizi varsa eğitim alın, okuyun araştırın, öğrenin çaba gösterin.Örneğin ben kendimde olan tek eksiğin tecrübe olduğunun farkındayım bunun zamanla elde edilebildiğininde farkındayım.Her isanın zayıf yanlarıda vardır bırakın da olsun zaten.Ancak siz hayata güçlü yanlarınızla bakın.
Kariyer ve hayat yolculuğunuzda pozitif düşünceler diliyorum size :)